hiç beklemediğim anda geldin, omzunda kıvırcık uzun saçlarınla ve uğruna ilk şiirlerimi yazdığım mavi gözlerinle. o benim aşktan çekinmeme sebep olan arkadaşlarındı sana o saçlarını kestiren.
kaçma-kovalama oyunuydu bizimkisi, konuşmadan takip ettik birbirimizi. maskemi çıkarmadan attığım kahkahaları duydun belki ya da fark ettin seni bir kere görmek için okulda attığım on turdan bir tanesini. niye konuşmadım hala bilmiyorum, aşktan çekinmedim -aşık olmak için küçüktük- ama çekindim senden ve arkadaşlarından. sonra başladı senin oyunun; uzaktan sınıfımı izlediğin, bir şekilde hep yanımda olduğun ama sen de hiç konuşmadın. senin için her şey oyundu belki ya da benim kafamda kurmamdı her şey. okul çıkışı aynı otobüse binerken, kantinde bana bakarken, çıkışta ben yürürken, önümden geçerken arkadaşlarının seni çekiştirmesi, koluna vurmaları, adını bağırmaları belki hepsi oyundu.
çok az kişi biliyordu senin hakkında olan düşüncelerimi, hoşlanmak değildi bu çünkü seni hiç tanıyamadım. aptal bir hevesti sadece gözlerimi kapayıp senin mavi gözlerini önüme seren beynimin bir oyunuydu belki. her göz göze gelişimizde benim kaçırdığım gözlerim ve senin saatlerce bakılası “gök”yüzü gözlerin…
ama olacak bir hikaye değildi bizimki kimse ihtimal vermezdi. maskesini bile çıkarmayan o utangaç kız ve okulun basketçi o çocuğu. böyle söyleyince ihtimaller geliyor akla ama yaşanmamış ihtimallerin ne değeri var ki? ben kaçtım, evet ama sen de tutmadın, peşimden gelmedin. ağladığımı gördüğün gün mesela sorabilirdin noldu diye anlatırdım her şeyi ama sormadın. ben de adım atmadım, atamadım belki senin yüzünden hala biraz aşktan korkuyorumdur, arkadaşım öyle demişti en azından. belki senin yüzündendir aşka olan çekincem.
ama çok şey öğrettin bana istemeden ve farkında bile olmadan. sen fark et umuduyla yaşadığım birkaç ay o kadar güzel şeyler öğrendim ki hiç sinirli değilim kalbime bu saçma his için. beklentisiz yaşamayı öğrendim bazen ne kadar istemesem de belirsizliklerin içinde olmayı. bir de bolca metafor öğrendim sanırım senin mavi gözlerin için. olmayacak ihtimallerin peşinde koşmayı da öğrendim, hayaller kurmayı da.
sen benim midemi bulandırana kadar.
şu an hala aşktan korkuyorum senin pis zihnin yüzünden. kalbim ne kadar aksini iddia etse de beynim beni ikna etti tüm erkeklerin aynı olduğuna. ve kimseyle konuşamıyorum senin gibilerdir korkusuyla. olması için dua ettiğim tüm ihtimalleri kendi elimle kovuyorum.
ben hala lisedeki maskesini çıkaramayan kızım. midem bulanıyor ve aşktan korkuyorum.